Bir Kadının Yaşamından 24 Saat / Bir Yüreğin Ölümü - Kitap
06:55
Tür: Dünya Öykü
Goodreads Puanı: 3.95 (14243 oy)
Yayınevi: Can Yayınları
Yayınlanma Yılı: 1925
Sayfa Sayısı: 198
Orijinal Adı: Vierundzwanzig Stunden aus dem Leben einer Frau
"Tüm acılar korkaktır, kendisinden daha güçlü olan yaşama isteği karşısında geri çekilir, çünkü bedenimizin her hücresinde yerleşmiş olan yaşama isteği, ruhumuzdaki ölüm tutkusundan çok daha güçlüdür."
*
Stefan Zweig'ın psikolojiye ve Sigmund Freud'un öğretisine duyduğu ilgiyi yansıtan Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ve Bir Yüreğin Ölümü adlı yapıtlarını bir araya getirdiğimiz bu kitap, yazarın öykü sanatındaki olağanüstü becerisini gözler önüne seriyor. İnsan ruhunun en karmaşık duygularından biri olan tutkuyu olanca canlılığıyla dile getiren öyküler bunlar. Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, duygularının peşinden korkusuzca giden bir kadının apansız yön değiştiren yaşamını konu ediyor. Bir Yüreğin Ölümü ise, ruh ikizini Lev Tolstoy'un unutulmaz kahramanı İvan İlyiç'te bulduğumuz yaşlı bir adamın, ailesinden ve yaşamdan uzaklaşmasını öykülüyor.
Düşsel ve tarihsel karakterler üzerine yazdığı biyografilerinde olduğu kadar öykülerinde de karakterleri kendine özgü derin, incelikli ruh çözümlemeleriyle betimleyen Zweig'ın bu kitapta buluşturduğumuz iki uzun öyküsü, edebiyat tarihinde Freud'un çözümlediği yapıtlar olarak özel bir anlam da taşıyor.
Düşsel ve tarihsel karakterler üzerine yazdığı biyografilerinde olduğu kadar öykülerinde de karakterleri kendine özgü derin, incelikli ruh çözümlemeleriyle betimleyen Zweig'ın bu kitapta buluşturduğumuz iki uzun öyküsü, edebiyat tarihinde Freud'un çözümlediği yapıtlar olarak özel bir anlam da taşıyor.
"Beklenmedik şeyler yaşamış bir insan için ‘imkânsız’ sözcüğünün anlamı kalmamıştır."
"Kızgınlığımı ve umutsuzluğumu size anlatamam.
Fakat benim duygularımı bir düşünün: Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için, elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu."
Fakat benim duygularımı bir düşünün: Uğruna bütün hayatımı bir kenara atmaya hazır olduğum bir insan için, elinin tersiyle kovalayacağı bir sinek kadar değerim yoktu."
*
Artık Zweig diyince aklınıza psikoanaliz geldiğini biliyorum o yüzden bu yeteneğinden bahsetmeden başka konulara geçelim. Mekanın kafanızda canlanmasının yanında,tiplerin mimikleri ve davranışları da zihninizde oluşuyor anında. Daha önce hiç bulunmadığınız bir yeri ziyaret edebiliyorsunuz. Bir Kadının Yaşamından 24 Saat’te kadın karakterimiz kendi içinde bir üzüntü yaşıyor doğal olarak. Bu çok iyi anlatılmış. Yine psikoanalizden bahsediyorum am kadın bir karakterin içsel dünyasını çok başarılı bir şekilde anlatıyor. Kadının duygusallığını çok doğru bir şekilde aktarıyor. Mutlaka okuyun.
"Söze başlamak zordur.
İki gündür açık ve dürüst olmak için hazırlanıyorum, umarım başarırım."
Görüşmek üzere!
If you want English translation, add a comment.
For advertisement in my blog please mail kcecem@gmail.com
2 comments
Merhabalar,
YanıtlaSilAvusturyalı roman, tiyatro, biyografi yazarı Stefan Zweig'i ilk olarak ''Satranç'' kitabıyla tanımıştım. ‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romanını da dün itibariyle bitirdim. ”Olağanüstü Bir Gece”, seçkin bir burjuva olarak rahat ve tasasız varoluşunu sürdürürken giderek duyarsızlaşan bir adamın hayatındaki dönüştürücü deneyimini anlatmaktadır. Romanda beni en çok etkileyen cümle şu iki cümle olmuştu:
-Kendisini bulmuş olan insan dünyada hiçbir şeyi kaybetmeyecektir. Kendi içindeki insanı kavramış olan insan ise bütün insanlığı anlayacaktır.
-Ne var ki bu satırları zaten sadece kendim için yazacaktım ve kendime bile tam açıklayamadığım bir şeyleri başkaları için anlaşılır kılmak gibi bir niyetim hiç yoktu.
‘’Olağanüstü Bir Gece’’ adlı romandan altını çizdiğim, en sevdiğim yirmi alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/olaganustu-bir-gece-romanindan-muhtesem-20-alinti/
Umuyorum ilgiyle okursunuz,
edebiyatla ve sağlıkla kalın.
Ziyaret edeceğim,sevgiler
Sil