Tür: Macera
Goodreads Puanı: 3.38 (19937 oy)
Yayınevi: Altın Kitaplar
Yayınlanma Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 304
Orijinal Adı: Nerve
*
Bu oyunu oynarsanız hayatınızla oynarsınız!
SİNİR adındaki bir internet sitesi, oyuncuların cesaretinin test edildiği ve siber ortamda naklen yayımlanacak olan bir oyunun duyurusunu yaptığında, binlerce kişi katılımcı olarak başvuruda bulunur. Şartlar çok açıktır: Eğer şehrin en işlek caddesinde gece yarısı bir hayat kadını gibi giyinerek dolaşabilecek, bir bara girip belalı tiplere sataşabilecek veya herkesin köşe bucak kaçtığı okul müdürünü herkesin ortasında küçük düşürebilecek cesarete sahipseniz bu oyuna katılmamanız için hiçbir neden yok demektir.
Vee, ilk başlarda oyuna katılma konusunda kararsız kalsa da, oyunun arkasında her kim varsa, onun zaaflarını ve nasıl kandırılabileceğini çok iyi bilmektedir. Reddedemeyeceği ödüllerin cazibesine kapılıp partner olarak über-yakışıklı Ian'la eşleşen Vee, kendini keyifli bir oyunun içinde bulur. Bir oyun daha...Bir oyun daha...Artan takipçi sayısı...Güzel ödüller...Heyecanlı saatler…
Başlangıçta her şey yolunda gibi gözükse de büyük ödüle giden yolun pek de tekin olmadığını fark eden Vee, katılımcılarla birlikte ölümcül bir tehlikenin içinde olduklarını anlar. Artık onlar dönüşü olmayan bir noktadadırlar.
SİNİR adındaki bir internet sitesi, oyuncuların cesaretinin test edildiği ve siber ortamda naklen yayımlanacak olan bir oyunun duyurusunu yaptığında, binlerce kişi katılımcı olarak başvuruda bulunur. Şartlar çok açıktır: Eğer şehrin en işlek caddesinde gece yarısı bir hayat kadını gibi giyinerek dolaşabilecek, bir bara girip belalı tiplere sataşabilecek veya herkesin köşe bucak kaçtığı okul müdürünü herkesin ortasında küçük düşürebilecek cesarete sahipseniz bu oyuna katılmamanız için hiçbir neden yok demektir.
Vee, ilk başlarda oyuna katılma konusunda kararsız kalsa da, oyunun arkasında her kim varsa, onun zaaflarını ve nasıl kandırılabileceğini çok iyi bilmektedir. Reddedemeyeceği ödüllerin cazibesine kapılıp partner olarak über-yakışıklı Ian'la eşleşen Vee, kendini keyifli bir oyunun içinde bulur. Bir oyun daha...Bir oyun daha...Artan takipçi sayısı...Güzel ödüller...Heyecanlı saatler…
Başlangıçta her şey yolunda gibi gözükse de büyük ödüle giden yolun pek de tekin olmadığını fark eden Vee, katılımcılarla birlikte ölümcül bir tehlikenin içinde olduklarını anlar. Artık onlar dönüşü olmayan bir noktadadırlar.
*
"Biliyor muydun, bazı kültürlerde fotoğraf çektirmenin insanın ruhundan bir parça çaldığına inanırlar."
"Ben bunun saçı kötü görünen insanlar tarafından uydurulan bir şehir efsanesi olduğunu sanıyordum."
Ian telefonu bana doğrulttu. "Poz ver bakalım."
En güzel süper model pozumu takınarak Ian'a poz verdim. Bu gece çekilen kim bilir kaçıncı fotoğrafımdı bu? Ruhumdan epey eksilmiş olmalıydı.
"Ben bunun saçı kötü görünen insanlar tarafından uydurulan bir şehir efsanesi olduğunu sanıyordum."
Ian telefonu bana doğrulttu. "Poz ver bakalım."
En güzel süper model pozumu takınarak Ian'a poz verdim. Bu gece çekilen kim bilir kaçıncı fotoğrafımdı bu? Ruhumdan epey eksilmiş olmalıydı.
Müzik ise yine değişmiş, kapı gıcırtısını andıran bir rock parçası çalmaya başlamıştı. Bu müzikleri kim seçiyordu yahu? Şeytan mı?
*
Okurken çok heyecanlansam da filminin daha iyi olduğunu düşünüyorum. Kitabı sinemada uyarlanmış düşündüğümde olaylar bir odada geçtiği için durağan kalırdı. Gerilim doluydu. Neredeyse hiç akışın yavaşladığı bir durum olmadı. Konusu orijinaldi ve başkarakter Vee bence hem cesareti hem de esprili diliyle sıcak bir karakterdi. Ian da keza öyle(umarım ismini doğru hatırlıyorumdur).Sinirime dokunan hareketleri olmadı. Jeanne Ryan’daki ışığı görüyorum ve daha fazla kitap yazmasını istiyorum. Yazma konusunda değil ama kurguda azıcık gelişirse bugün bayıla bayıla okuduğumuz genç yetişkinlerle kapışacak bir kitap çıkarabilir.
*
"Ama gel gör ki, kimin motorunu neyin ateşlediği belli olmuyordu işte."
"Annemle babam canıma okuyacak."
Ian güldü. "Bakirelerin linçinden kurtuldun, sokaklarda fahişe taklidi yaptın, polisten kaçtın ve en iyi arkadaşına meydan okudun. Ama şimdi vaktinde eve dönememekten korkuyorsun, öyle mi?"
"Annem onların hepsinden daha korkunçtur."
Ian güldü. "Bakirelerin linçinden kurtuldun, sokaklarda fahişe taklidi yaptın, polisten kaçtın ve en iyi arkadaşına meydan okudun. Ama şimdi vaktinde eve dönememekten korkuyorsun, öyle mi?"
"Annem onların hepsinden daha korkunçtur."
Referanslar:
D&R
Altın Kitaplar
Görüşmek üzere!
If you want English translation, add a comment.
For advertisement in my blog please mail kcecem@gmail.com
