Salon Köşelerinde - Kitap

23:19


Tür: Klasik
Goodreads Puanı: 2.18 (11 oy aajgklsg)
Yayınevi: Tema Yayınları
Basım Yılı: 2011
Sayfa Sayısı: 159

Safveti Ziya'nın Salon Köşelerinde romanı 1898'de Servet-i Fünun dergisinde bazı kısımları sansürlenerek tefrika edilmiş, daha sonra 1912 yılında kitap olarak basılmıştır. Roman kahramanı Şekip ile yazarı Safveti Ziya arasında benzerlikler bulunması anlatılanların gerçekliğini arttırır. 

Şekip Avrupalıları kıskandıracak kadar iyi dans eden ve onların giyimi konusunda ayrıntılı bilgilere sahip olan bir Türk gencidir. Türkler sanattan, edebiyattan anlamayan insanlardır diye düşünen İngiliz kızı Lidya ile tanışır ve ona âşık olur. Şekip'in önünde iki yol vardır: sevgilisi Lidya ile İngiltere'ye gitmek ya da İstanbul'da kalarak ülkesinin ilerlemesi için çalışmak.

Batılılaşma konusunun ele alındığı eserin bu konuda farklı bir yaklaşım içinde olduğu açıktır. Salon Köşelerinde Türklerle İstanbul'da yaşayan ecnebiler arasındaki ilişkileri göstermesi açısından önemlidir. Batılılaşma konusunu ele alan romanlarla birlikte okunması ve karşılaştırmalar yapılması gereken bir eserdir.


Beni anlamak istemiyorsunuz. Off! Niçin, niçin bana böyle
işkenceler etmekten tat alıyorsunuz? Ben size sevgiden, dostça
sevgiden bahsetmiyorum. Ben size 'aşk' diyorum, Miss Lydia,
aşk, aşk! 'Beni aşkla sevmiyorsunuz!' diyorum; evet beni sevmiyorsunuz, beni sevmiyorsunuz, Lydia! 

Üzüntüyle başını salladı; elini saçlarına götürüp ensesindeki
firizeleri okşadıktan sonra:

Farz ediniz ki... dedi. Sizi sevmiyorum. Sevmemden ne fayda olacak? Söyleyiniz, ne fayda olacak? 

Üzüntüyle haykırmak istedim.

Ya bu ızdırap, beni helak eden bu tereddüt... Bunların sizce
önemi yok mudur? İşte beni bunlardan, bu elemlerden, bu ateşli
hummadan, bu tereddütten kurtarmış olacaksınız... 

Tebessüm etti; iki eliyle masaya dayanarak doğruldu, bir kenara bıraktığı eldivenlerini, dans defterini, menekşe demetini alıp bırakmakla meşgul görünerek dedi ki: Biraz da muzdarip olunuz, biraz da tereddüt ve şüphe içinde kalınız... Güven ve aşk hiçbir zaman beraber yaşayamaz... Hem sevilmek yahut sevilmemek; bana öyle geliyor ki bunun sevmekte bir payı, bir tesiri olmayacak; doğru değil mi? 


“Her gün dört beş evin kapısını çalarak, iki üç fincan çay içerek ve dört beş kadını, aynı kadınları, aynı insanları çekiştirerek hayat süren erkekler hakkında fikriniz nedir?”


Kitabın diğer kapakları




Osmanlıca






Aslında amacım kitap yorumu yapmak değildi çünkü edebiyatımızda yer alan bir eseri eleştirmek pek mantıklı gelmiyor.Edebiyat dersinde özet çıkarmak için almıştım.Yazılarımda da genelde olaylardan çok düşüncelerden bahsediyorum.Kitap hakkında ne diyebilirim gerçekten bilmiyorum.
Özgürlük işlenmiş... mi?
Vatan sevgisi işlenmiş....mi?
Ben sadece Miss Lydia'nın peşinde koşan bir Şekip Bey görüyorum.Yine de okumak isterseniz kısa bir kitap,hemen okursunuz.Eğlence hayatı,valsler,madamlar, missler bolca var.




You Might Also Like

2 comments

  1. Merhaba,blog keşif etkinliğinden geliyorum sizi takibe aldım bende bloguma beklerim.

    Düğün DJ
    www.dugundjhizmetiorganizasyon.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için çok teşekkürler tabii ki uğrayacağım :)

      Sil

çok tıklanan postlarım

Subscribe

Bumerang - Yazarkafe