Beyaz Kale - Kitap

06:03


Tür: Türk Edebiyatı
Goodreads Puanı: 3.44 (9558oy)
Yayınevi: YKY
Yayınlanma Yılı: 2012
Sayfa Sayısı: 193
"İnsanın kim olduğunun ne önemi var," dedim "önemli olan yaptıklarımız ve yapacaklarımızdır"
*
17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbul'a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafından satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venedik'i ve Batı bilimini öğrenmek ister. Bu iki kişi, efendi ile köle, birbirlerini tanımak, anlamak ve anlatmak için, Haliç'e bakan karanlık ve boş bir evde, aynı masanın iki ucuna oturur, konuşurlar. Hikâyeleri ve serüvenleri, onları veba salgınının kol gezdiği İstanbul sokaklarına, Çocuk Sultan'ın düşsel bahçelerine ve hayvanlarına, inanılmaz bir silahın yapımına, "Ben neden benim?" sorusuna götürecektir. Hikâyelerin günden geceye doğru ilerlemesiyle, gölgeler yavaş yavaş yer değiştirir.
Orhan Pamuk Beyaz Kale'de, Doğu ile Batı arasındaki benzerliklere ve farklılıklara bakarken, milli ve bireysel kimliklerimizin gerisinde yatan yapaylığı ortaya çıkartarak, iki kültürün ortak paydasını vurguluyor. Okur İstanbul manzarası eşliğinde izlediği bu yarı gerçek yarı hayal hikâyede, kendi varoluşunun özünü aramaya davet ediliyor.
Kaybettiğimiz hayatı ve düşleri yeniden ele geçirmek için, onları yeniden düşlemek gerektiğini herkes bilir: Ben hikayeme inandım!
"İstanbul'un güzel şehir olduğunu,
ama insanın burada köle değil,
efendi olması gerektiğini düşünürdüm."
...tuhaf ve şaşırtıcı olanı aramalıymışız; evet, dünyanın bu bıkkınlık verici sıkıcılığına karşı yapabileceğimiz belki de tek şey bu...
*
Edebi açıdan bir ziyafet sunmasına rağmen okurken çok keyif aldığım bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim Beyaz Kale'nin.Orhan Pamuk'tan okuduğum ilk romandı.Bir daha okumak ister miyim çok eminim değilim.Kesinlikle anlatmak istedikleri çok değerli ve harika bir kalemi var ama daha çok eğlenmek için kitap okuyan bir kişi olduğumdan bana pek hitap etmedi.Görünüşte birbirinin aynı gözüken ama iki farklı kültürden insanın yolların kesişmesini hatta çatışmalarını anlatan güzel bir eserdi.Ana fikir kişinin kim olduğunun çok da önemli olmayışıydı.Kısa ve sade bir anlatıma sahip olmasına rağmen çok derin anlamlara sahiplik ediyor ve dediğim gibi sizi sözcüklerin dünyasında düşündürücü bir yolculuğa götürüyor - karakterlerin de bu yolculuğa çıktığı gibi- Okuyabilirsiniz.
*
"Niye benim ben?" -özet-

"Kendimizi tanıyor muyuz, insan kim olduğunu iyi bilmeli."

Görüşmek üzere!

For advertisement in my blog please mail kcecem@gmail.com
Bloguma reklam vermekle ilgileniyorsanız kcecem@gmail.com adresine mail atabilirsiniz.
If you want English translation add comment.

You Might Also Like

0 comments

çok tıklanan postlarım

Subscribe

Bumerang - Yazarkafe