Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Kitap

00:03

Tür: Edebi Roman
Goodreads Puanı: 4.24 (7336 oy)
Orijinal Adı: Brief Einer Unbekannten
Yayınevi: Türkiye İş Bankası
Çeviri: Ahmet Cemal
Basım Yılı: 1922
Sayfa Sayısı: 68


Stefan Zweig Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Brief einer Unbekannten) adlı uzun öyküsünü 1920'li yılların ilk yarısında kaleme aldı. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nun kadın kahramanını sadece uzun bir mektubun yazarı olarak tanıyoruz. Kadının hayatı boyunca sevmiş olduğu erkek için kaleme aldığı bu mektubun "gönderen"inin adı yoktur. Mektubun başında tek bir hitap vardır: "Sana, beni asla tanımamış olan sana". Kadın büyük tutkusunu hep bir "bilinmeyen" olarak, yani tek başına yaşamaya razıdır, bu aşk öyküsünde "taraflar" değil, sadece tek bir "taraf" vardır. Böylesine, gerçek anlamda aşk denilebilir mi? Zweig okurunu, bir kez daha, insan psikolojisinde eşine pek rastlanmayan bir yolculuğa davet ediyor. Bu yeni yolculuğun sonunda "mutlak aşk" kavramının şimdiye kadar bilinmeyen kıyılarına varmayı amaçlamış olması da bir ihtimal!

*
Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?
... Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.


Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.
Eğer ölüyorum diye üzülseydin, ölemezdim!
*
... çünkü yeryüzünde hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz.
--------
Kitap okumakta zorlanınca araya kısa bir kitap sıkıştırayım dedim ama ne zaman öğreneceğim bilmiyorum.Stefan Zweig böyle araya sıkıştırılabilecek yazarlardan değil.

Bir kadının duyguları ustaca anlatılmış.Psikolojik incelemede Zweig'in kusursuz olduğunu düşünüyorum haliyle karakterleri zihnen hayal etmeniz sorun olmuyor.Görünüşünü hayal etmek de bize kalıyor.Her okuyucu için binlerce bilinmeyen kadın olduğuna eminim.

Bu kadın sadece duygularını değil  yaşadıklarını da mektubunda anlatıyordu.İsmini de söylememesiyle  mektubu yazdığı kişi gibi,bizim için de tamamiyle bilinmeyendi.Böylece sadece düşünceleri okumamış biraz da olayı bellekte hayal etmiş oluyorduk.Bu mesele de kitabı alıp götürüyordu.

Eğer bir Zweig'i iki saatte okuyorsanız kitabı iki gün düşünüyorsunuz.Ona göre hesaplayın.

Keyifli okumalar dilerim. ☺



Senden uzaktayken mutlu, halimden memnun yaşamak istemiyordum, kendi kendimi acılardan ve yalnızlıktan oluşma, karanlık bir dünyaya gömmüştüm.

*
Bu arada kitabın uyarlama üç filmi bulunmakta izlemek isteyenler bakabilirler.





You Might Also Like

2 comments

  1. Merhaba! :) Blogunuzu yeni keşfettim ve takibe aldım. Sizide kendi bloguma beklerim,takip ederseniz mutlu olurum 💎 www.nurundelidolublogu.tk 💎

    YanıtlaSil

çok tıklanan postlarım

Subscribe

Bumerang - Yazarkafe