Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

06:54

Tür: Türk Klasik
Goodreads Puanı: 4.02 (9911 oy)
Yayınlanma Yılı: 1930
Sayfa Sayısı: 112
"Herkes yalandan nefret eder ve yalan söyler."
Peyami Safa'nın şaheserlerinden Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Türk edebiyatında “insan ruhunun derinliklerinde ve labi­rentlerinde dolaşan ilk roman” olması ve hasta bir insanı ve onun psikolojisini ele alması bakımından önemli bir yere sahiptir. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Türk edebiyatında bir ilk kabul edilen Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Tanpınar dediği gibi, “acının ve ıstırabın yegâne kitabı” olarak hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından başka hiçbir eser olmasa da Türk romanının var olduğuna delil gösterilebilecek kudrette bir eserdir. Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa'nın Erenköyü'ndeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur. Peyami Safa'nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor.
"
Yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile bunu nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum."
-
"İçimde hep ne olduklarını bilmediğim gizli ve meçhul ümitlere sarılmıştım; onlar olmasa bir saniye nefes alamazdım."
-
"Hâlbuki mesele çok basit: İnsan hastalanır ve ölür."
Türk edebiyatından okuduğum en güzel kitaplardan biriydi Dokuzuncu Hariciye koğuşu. Edebi açıdan sizi doyurup "Tumblr'da paylaşmalık satırları (!) size sunmasının yanında, karakterlerin ruh halini çok net bir şekilde bana hissetirdi. Empati duyabildim. Beni çok üzdüğünü de söylemeden geçemeyeceğim. Çok zor bir durum ve o psikolojiyi çok iyi anlıyorum. Bu kadar kötü durumda olmadığım halde benim de böyle çıkmazda hissettiğim anlar olmuştu. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Peyami Safa'yı zaten tavsiye ederim, bunu okuduysanız diğer eserlerine de bir göz atın bence.
"Daha büyük acılara hazırlanıyordum."
-Allah rahatlık versin. ~Size de efendim. - Bana da mı? Ümit etmiyorum.
"Bütün bu ev, bütün bu insanlar bana yabancı geliyordu."

Görüşmek üzere!
If you want an English translation of this article, add a comment.
For advertisement in my blog please mail kcecem@gmail.com
Reklam ve işbirlikleri için : kcecem@gmail.com









 

You Might Also Like

0 comments

çok tıklanan postlarım

Subscribe

Bumerang - Yazarkafe