Demir Ökçe
02:42
Tür: Dünya Klasik
Goodreads Puanı: 3.76 (8197 oy)
Yayınlanma Yılı: 1908
Sayfa Sayısı: 312
Orijinal Adı: Iron Heel
"İktidar. Emekçi sınıf olarak istediğimiz şey budur"
Jack London'ın 1907'de yayımlanan Demir Ökçe adlı eseri, modern karşı-ütopyacı romanların ilki sayılır. Totaliter ve baskıcı sistemdeki toplumu tanımlamak için kullanılan karşı-ütopya kavramı, bu kitapta, ABD'de oligarşik bir tiranlığın yükselişinde yansıyor. George Orwell'in Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı romanına da esin kaynağı olan Demir Ökçe, toplumda ve siyasette gelecekte yer alacak değişiklikleri irdeler. Jack London'ın ileride ABD'de bir çöküş yaşanacağı yolundaki öngörüsü tam anlamıyla gerçekleşmemişse de, yazarın uluslararası gerginliklerle ilgili görüşleri birkaç yıl farkla da olsa gerçek tarihle örtüşür. Demir Ökçe'de 1913'te başlayan bu çatışma, gerçekte 1914te patlak vermiştir. Dahası, London sadece 1914'te olanları değil, İkinci Dünya Savaşı'na giden olayları da kehanette bulunurcasına öngörmüş; faşist yapılanmanın dünyayı nasıl dehşete sürükleyeceğini ve bunun karşısındaki devrimci duruşun nasıl olması gerektiğini dile getirmiştir.
Ne yazık ki geçen zaman London'ın kehanetlerini doğrular niteliktedir.
"Bu bir sınıf mücadelesidir. Sizin sınıfınız feodal asiller sınıfını yerinden ettiği gibi şimdi de benim sınıfım olan emekçiler tarafından yıkılacaktır."
Evet,genelde klasiklerin de distopya olabileceği tahmin edilmez. Bir George Orwell adı geçmedikçe,klasikler sanki geçmişte yaşanmış şeyleri anlatır gibi gelir. Bu kitap da geçmiş dönemlerden bahsediyor,o ortamı oluşturuyor ancak bu kesinlikle bir distopya. Oligarklara karşı bir ayaklanmanın olduğu Demir Ökçe bu ayaklanmanın zaferini de sanki zafer bizimmiş gibi aktarıyor bize. En beğendiğim kısım karakterlerin diyalogları oldu. Atışmalarını ve iki zıt görüşün böylesine mantıklı savunulduğunu görmek şaşırttı. Sanki görüşlerin ikisini de Jack London yazmamış gibiydi. Birbirlerini çürütüyorlardı. Böyle çekişmeli bir münakaşaya şahit olmak hayran bıraktı. Öneririm,okuyun.
"Gece gündüz demeden, bütün kalbimle onu yaşıyorum, çok uzun süredir aklımda hep Devrim var."
-
"Metafizikçi, teoriden maddi olgulara giderken bilim adamı, maddi olgulardan teoriye gider."
-
"Bilim adamları şehirlerde büyük tahıl ambarları kurup sulama kanalları yaparken onlar açlığın ve salgın hastalıkların Tanrı'nın gazabı olduğunu ilan ettiler."
-
"...biz sosyalistlerin yapmak istediği... çıkar çatışmasını ortadan kaldırmaktır."
Görüşmek üzere!
If you want English translation, add a comment.
For advertisement in my blog please mail kcecem@gmail.com
Reklam ve işbirlikleri için kcecem@gmail.com
0 comments