Üç - Kitap

02:53


Tür: Korku,gerilim
Goodreads Puanı: 3.32 (9.501 oy)
Orijinal Adı: The Three
Yayınevi: Altın Kitaplar
Çeviri: Mehmet Gürsel
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 472


12 Ocak'ta dünyanın çeşitli bölgelerinde birkaç saat arayla dört uçak kazası meydana gelir. Güney Afrika, Japonya, Florida ve okyanusa düşen uçaklarda yüzlerce kişi hayatını kaybeder. Ancak bu kazalardan üç kişi kurtulur. Üç enkazdan birer çocuk sağ çıkmıştır. Özellikle çocukların garip davranışları hakkında ayrıntılı bilgiler ortaya çıkınca, basında yoğun spekülasyonlar başlar. Düşen dördüncü uçaktan ise hiç kimse kurtulamamıştır ama yolculardan biri kayıptır. Yine bir çocuk...

Uçaklardan birinde yolculuk eden ve oldukça inançlı bir kadın olan Pamela May Donald, Tokyo'dan Osaka'ya uçarken kulakları sağır eden bir patlama sesi duyunca ölümle karşı karşıya geldiğini anlar. Ölmeden önce, "Çocuk, çocuğa dikkat edin, ölü insanlara dikkat edin, ah Tanrım o kadar çok sayıda ki... Şimdi benim için geliyorlar. Yakında hepimiz gideceğiz. Hepimiz!" şeklinde bıraktığı sesli mesajla evrensel bir panik yaratır. Bu mesajı duyan muhafazakâr gruplar hayatta kalan çocukların Mahşerin Dört Atlısı olduğuna inanırlar. Bu onlar için sevindirici bir haberdir.

Lotz öyküsünü, olayın tanığı olan bir gazetecinin ağzından kurgu dışı bir kitap gibi anlatıyor. Tamamlanmamış bir biyografiyi, çeşitli söylentileri, hatta internete düşen ve insanları rahatsız eden olayları birbirine bağlayan Lotz'un bu eseri bizlere korku romanları ustası Stephen King'in Göz adlı yapıtını anımsatıyor. Üç sınıflandırılması zor bir kitap. Bazı noktalarda gerilim ve geleceğe yönelik. Hatta distopyan akımına bir örnek de diyebiliriz. Son birkaç sahne ise korku olarak betimlenebilir. Kitabın bazı bölümleri okuyucuların tüylerini ürpertecek. Bu romanın en şaşırtıcı yönü de gerçek inançlıların ve inançsızların birleştikleri ortak bir komplo teorisinin var olabileceğini kanıtlaması.

Üç'ün en büyüleyici yanı ise Sarah Lotz'un roman içinde bir roman yazmış olması. Konunun dünyadaki tek bir noktaya odaklanmaması da bir hayli ilginç. Değişik kültürlerde uçak kazalarının nasıl algılandığını ve hayatta kalanların ne tür olaylarla başa çıkmak zorunda olduklarını öğrendiğimiz Üç, komplo teorisyenlerinin hayallerine hitap ediyor. Kitap ilerledikçe, yeryüzünde birçok kötü olayın gerçekleşmeye başlaması için küçük bir kıvılcımın yeterli olabileceğini bir kez daha görüyoruz. Çok zekice yazılmış bu romanın sonuna geldiğinizde neyin doğru neyin yanlış olduğunu okuyucu da ayırt edemiyor.

Olağanüstü bir üslup kullanmış olan Lotz, kitabın ilk sayfasından başlayan gerilimi her yeni bilgide bir basamak daha artırıyor. Çeşitli karakterleri içeren roman öylesine ustaca kurgulanmış ki, okuyucular bu heyecan dolu kitabı bir solukta bitirecekler. Evrensel çekiciliği ve harika yazım üslubuyla Üç, hiç kuşkusuz yılın en ses getiren eserlerinden biri.
(Tanıtım Bülteninden)


En sakin insan bile, kaybetmeye yakın tehlikeli olur.
İnsanlar kazandıklarını kaybetmekten korktukları kadar 
hiçbir şeyden korkmazlar..


Alternatif kapak


Uçaklardan birinde yolculuk eden ve oldukça inançlı bir kadın olan Pamela May Donald, Tokyo'dan Osaka'ya uçarken kulakları sağır eden bir patlama sesi duyunca ölümle karşı karşıya geldiğini anlar. Ölmeden önce, "Çocuk, çocuğa dikkat edin, ölü insanlara dikkat edin, ah Tanrım o kadar çok sayıda ki... Şimdi benim için geliyorlar. Yakında hepimiz gideceğiz. Hepimiz!" şeklinde bıraktığı sesli mesajla evrensel bir panik yaratır




Orman tabanını oluşturan volkanik kayaları işaret edip böylesine sert, acımasız bir zeminde bile ağaç yetişiyorsa, herhangi bir zorluğun temeline de yeni bir hayatın inşa edilebileceğini söylerim.





"Kara Perşembe. 
Asla unutulmayacak bir gün. 
Dünyanın dört farklı köşesinde, aynı anda düşen dört yolcu uçağı.
Yalnızca üç kişi kurtuldu. 
Uçakların enkazlarından üç çocuk en ufak bir yara almadan sapasağlam 
çıktılar ama acaba kazadan gerçekten etkilenmediler mi?
Dördüncü kazanın kurbanlarından Pamela, ancak cep telefonuna 
sesli bir mesaj bırakabilecek kadar yaşadı.
Tüm dünyayı bir anda değiştirecek bir mesaj.
Bu mesaj bir uyarıydı."

*********
Alıntılar?Muhteşem.
Kapak?Muhteşem.
Konu?Muhteşem.
Ama bu kitabı okumak adeta bir işkenceydi.
Nedenine gelirsek:
Korku gerilim türünde bir kitap vaadediliyor ancak olay çözülemediği için ne yaratıklardan ne hayaletlerden haberimiz var.Bunlar sadece söylenti ve söylentide kalıyor.Olayı araştıran kahramanımız sayesinde adeta makale okuyoruz.Kitap röportajlardan,yazışmalardan ve düşünce yazılarından oluşuyor.Ama anlattığı şey koca bir hiçti... Yazar o kadar detay vermiş ki (internet sitelerinin adreslerine kadar) bir an olayın gerçekten yaşanmış olabileceğini bile düşündüm ve araştırdım.Bu açıdan başarılı bir kurgu.Yine de okuması gerçekten zevk vermiyor ve Sarah Lotz beni hayal kırıklığına uğratıyor.Hele ki son sayfaları olmasa 1 puan bile vermezdim sanırım.Seriye devam etmeyi düşünmüyorum.

SANA GÜVENMİŞTİM STEPHEN KING




You Might Also Like

0 comments

çok tıklanan postlarım

Subscribe

Bumerang - Yazarkafe